Victoria Lebrec, 8 Aralık 2014’e dair bildiklerinin kendi hafızasından mı, yoksa onu yol kenarında kanlar içinde, bisikletinden düşüren kamyonun ezdiği leğen kemiği boyunca görünen lastik izleriyle yakalayan kameralarından mı olduğundan emin olamıyor.
Bir pazartesi sabahıydı. O zaman 24 yaşında olan Lebrec, Londra’da çok iyi bildiği işlek bir yolda bisikletiyle işe gidiyordu. “Bir çöp kamyonunun yanındaydım ve sadece dönerken işaret etti, bu yüzden dönmek üzere olduğunu görmedim. Polis soruşturması, kazadan önceki 13 saniye boyunca aynalarına bakmadığı sonucuna vardı. Bakmış olsaydı beni görürdü” diyen Lebrec, o anları şöyle anlattı:
“Güvenlik kameralarının kanıtları, onun döndüğünü fark ettiğimi, sonra yolundan çekilmeye çalıştığımı ama başaramadığımı gösteriyor. Sonra kamyonun ön tekerlekleri tarafından devrildim ve ardından kamyonun arka tekerlekleri leğen kemiğimin üzerinden geçti.”
YOL KENARINDA KURTARILAN HAYAT
Lebrec acı çektiğini bilmesine rağmen acıyı hatırlamıyor. Çünkü kaza anında bölgede bir televizyon dizisinin çekimleri vardı. Böylece Lebrec’in yaşadığı korkunç kaza da kameralara kaydoldu. İzlemesi oldukça zor olan görüntüler, 2015 yılında Lebrec’in izniyle yayınlandı. Görüntüler tahmin ettiğiniz gibi kanlı değil çünkü Lebrec’in dış kanamasından ziyade iç kanaması vardı. Ancak çok solgun görünüyordu, zar zor konuşabiliyordu ve rahatsız edici şekilde hareketsizdi.
Ambulans ekibi Lebrec’e o zamana kadar yol kenarında nadiren başarıyla uygulanmış olan hayat kurtarıcı bir prosedürü uyguladı: Ortun resüsitatif endovasküler balon oklüzyonu yani Reboa. Bu işlem, hastanın kan kaybından ölmesini engellemek için kalbi dolaşım sistemine bağlayan ve vücudun en büyük atardamarı olan aorta küçük bir şişirilebilir balon yerleştirilmesini içeriyor. Çok hassas bir operasyon olan reboa için sağlık ekibinden biri, “Milimetrelik bir hareketle her şey ters gidebilir” dedi.
Lebrec’in ilaca bağlı komadan çıkarılması neredeyse iki hafta sürecekti. Hava yoluyla Londra Kraliyet Hastanesi’ne götürüldü ve burada günlerce sürecek cerrahi işlemler yapıldı. Cerrahlar balonu çıkardılar ve kan damarlarını onarmaya başladılar, ancak pelvis çevresindeki damarların çoğunun çok fazla hasar gördüğünü fark ettiler.
BACAĞINI KESMEK ZORUNDA KALDILAR
Lebrec, “Kan vücudumun alt yarısına geri dönmeye başladığında, sol bacağıma olması gerektiği gibi geri dönmediğini fark ettiler. Birkaç gün sonra bacağımı kesmek zorunda kaldılar. Her ikisi de ağır hasar gören leğen kemiği ve sağ dizim için de ameliyatlar yapıldı. Toplamda üç ay boyunca yatarak tedavi gördüm. O zamanlardan kalma fotoğraflarım var ve rengim tam anlamıyla yeşilmiş. Çok büyük bir şok içindeydim ve çok fazla ilaç kullanıyordum” dedi.
Bacağını kaybettiğini tam olarak ne zaman anladığını anlatan Lebrec, “Komadan çıktığımda neler olup bittiğini anlayamıyordum. Yoğun bakım psikozu denen bir şey var, uyandığınızda oldukça delirmiş oluyorsunuz. Halüsinasyonlar görüyordum, yanımdaki yatakta yatan adamın beni öldürmeye çalıştığını ya da hemşirelerin beni öldürmeye çalıştığını düşünüyordum. Sürekli damar yolu iğnelerini sökmeye çalışıyordum. Sanırım bunu ancak travma koğuşundayken gerçekten anladım. Bununla oldukça iyi başa çıktım ama hayatınızın nasıl olacağını hayal edemiyorsunuz. Bütün öğleden sonra ağladığım anlar oldu” ifadelerine yer verdi.
UMUDUNU ASLA KAYBETMEDİ… ‘İLK AMACIM ESKİ HAYATIMA DÖNMEKTİ’
Lebrec tüm bunlara rağmen umudunu koruduğunu, her zaman her şeyin yoluna gireceğini ve tekrar yürüyebileceğini varsaydığını söyledi. “Ben endişeli bir insan değilim. Arkadaşlarım bana çok fazla endişelenmediğimi ve gelecek hakkında çok fazla düşünmediğimi söyledi. Bu bana iyi geldi. Anı yaşıyorum. Sadece olaylar bana sunulduğunda endişeleniyorum” diyen Lebrec ilk yıl amacının eski hayatına dönmek olduğundan bahsetti.
Yeni bir kurumsal işe girmeden önce eski dairesine geri taşındı. Bu sıralarda karayolu güvenliği kampanyasıyla ilgilenmeye başladı. Lebrec, “Bir grup, kaza yaptığım yola yönelik kampanyaları hakkında benimle iletişime geçti” dedi ve ekledi:
“Dönemin Londra Bisiklet Komisyonu Başkanı Andrew Gilligan ile ayrılmış bir bisiklet şeridini tartışmak için toplantılara gittim ancak hala uygulamaya geçilmedi. Protestolara katıldım ve kötü yol güvenliği nedeniyle hayal kırıklığına uğrayan diğerleriyle bağlantı kurdum. Benimle aynı yaralara sahip olan ve gerçekten çok değer verdiğim bu harika kadınları görmek kendimi iyi hissetmemi sağlıyor.”
‘SUÇUNU KABUL ETTİ BEN DE ONU AFFETTİM’
Lebrec, başkaları için mücadele ederken bir yandan da kendisi için adalet arayışını sürdürüyordu. Kendisini ezen kamyonun sürücüsü dikkatsiz araç kullanmaktan suçlu bulundu. Ehliyetinden altı puan düşüldü ve birçok yorumcunun yetersiz bulduğu 750 Sterlin para cezası aldı. Davanın ardından Lebrec gazetelere verdiği demeçte sürücü ile “gerçekten uzun bir kucaklaşma” yaşadıklarını ve onu affettiğini söyledi.
Ceza konusunda birçok insanı şaşırtan bir fikri savunan genç kadın, “Birkaç saniyelik bir hata yapmış olan insanları hapse gönderirken kendimi rahat hissetmiyorum. İnsanlara ceza sürecini anlattığımda bunun adalet olmadığını söylüyorlar ama ben olumlu buldum çünkü polis inanılmazdı, mahkemeye gittim ve o da suçu kabul etti. Bu bir kapanıştır” dedi.
SİGORTACILAR KABUSU OLDU
Ancak sigortacıdan tazminat almak o kadar kolay olmayacaktır Birleşik Krallık’ta tazminat talebinin boyutu, olay sonucunda hayatınız boyunca yapacağınız tahmini harcamalara göre belirleniyor. “Bacaklar 70.000 sterline mal oldu. Hiç kimse tazminat almadan bunu makul bir şekilde karşılayamaz” diyen Lebrec, kimin sigortacısının ödeme yapacağı konusunun hangi tarafın kusurlu bulunduğuna bağlı olduğunu söyledi. Bu da eğer kaza Lebrec’in hatasıysa, hayatını değiştiren yaralanmasına rağmen bir kuruş bile alamayacağı anlamına geliyordu.
Kaza Lebrec’in hatası değildi, davada da sürücü suçlu bulundu. Sigorta şirketlerinin kendisini suçlamak için her şeyi yaptığını anlatan genç kadın, “Şöyle şeyler söylüyorlardı; kamyonun yanında olmamam gerektiğini bilmeliydim. Pazartesi sabahı saat 9’da neden hi-vis (fark edilebilir renkli parlak giysi) giymiyordum? Bu arada bunların hiçbiri gereklilik değil” diye konuştu.
GELİŞMİŞ BİR PROTEZE İHTİYACI OLMADIĞINI BİLE SÖYLEDİLER
Sürücünün şirketinin sigortacısı, bu kadar gelişmiş bir proteze ihtiyacı olmadığını ve daha ucuz, daha az hassas bir bacağın bir şekilde daha iyi olacağını savunmak için kendi tıbbi uzmanını bile tuttu. Bu sebeple Lebrec tam altı hafta boyunca daha ucuz olan bacağı denemek zorunda kaldı. Çünkü bunu yapmazsa daha gelişmiş bir proteze ihtiyacı olduğunu kanıtlayamayacaktı. Tüm bunların yanı sıra Lebrec gönderildiği çeşitli randevularda her seferinde hikayesini anlatmak zorunda kalıyordu. Sigorta şirketi doktorlarının yazdığı ve açıkça doğru olmayan raporları görmek de bonus oluyordu.
Sakin, sabırlı ve iyimser biri olan Lebrec için bile bu kadarı bazı noktalarda çok fazlaydı. Kendisini kızgın hissettiğini anlatan Lebrec, “Bu insanlar eğitimli insanlar. Pes edeceğimi, kırılacağımı ya da bana karşı kullanılabilecek yanlış bir şey söyleyeceğimi umarak bilerek hayatımı zorlaştırıyorlardı. Sigortacıların kendi düşüncelerini kanıtlamak için mağdurları izlemeye aldıklarını öğrendiğimde yaşadığım hisleri unutamıyorum. Bir keresinde penceremin hemen dışında arabada bir adam vardı ve neredeyse ona saldırmak için dışarı çıkıyordum. Beni izlediğine ikna olmuştum. Ama izlemiyordu. Yaşadıklarım aklımı başımdan almıştı” dedi.
KENDİNİ SEVMEK UZUN ZAMANINI ALDI
Sonunda, avukatının da desteğiyle Lebrec hak ettiği tazminatı aldı. Şimdi Kişisel Yaralanma Avukatları Derneği’nin sözcülüğünü yapan Lebrec, karayolu güvenliği alanında çalışmanın acı verici duygular uyandırsa da son derece faydalı olduğunun altını çizdi ve şunları söyledi:
“Kendi kazamın olduğu yere yakın yerlerde meydana gelen kazalarda uzuvlarını kaybeden iki bisikletçiden daha haberdar oldum. Bir şeyleri değiştirmek için ne kadar uzun süre beklerseniz, önünde sonunda birileri ölecek ya da başlarına korkunç bir şey gelecek.”
Lebrec hala gerçekten zayıflatıcı olabilen ve onu evde kalmaya zorlayan hayalet ağrılardan mustarip. Ancak ne mutlu ki, artık vücudu hakkında utanç duymuyor. Biriyle çıkarken kendisini istenmeyen biri gibi hissetmemek için çok mücadele ettiğini anlatan Lebrec, “Birinin benden hoşlanmayacağını düşünüyorum ve aklıma hep şu geliyor; çünkü bir bacağımın yarısı yok. Artık 30’lu yaşlarımdayım ve yaş aldıkça kendimi daha fazla kabul etmek, daha fazla sevmek için zamanım oldu. Şimdi çok hoş birisiyle bir ilişkim var. Başıma gelenlerle kendimi oldukça huzurlu hissediyorum.”
Bu huzur yıllar içinde deneyimlenen bir dizi duygunun karışımında oluşmuş; yürüyebildiği için şükretmek, savunmasız olmayı ve başkalarıyla paylaşmayı öğrenmek. Lebrec, “İntikam almak ya da kendime acımak yerine, bir şeylerin bir daha yaşanmamasını ya da iyileştirilmesini sağlamaktan, etkilemekten tatmin oldum” dedi ve şunları söyledi:
“Kendimi olan bitenlerle tanımlamıyorum ama gerçekten olumsuz olan bir şeyi olumluya dönüştürebilmek yardımcı oluyor. Bu son yılları düşünüp ‘ne büyük bir kayıp, keşke engelli olmasaydım’ demiyorum. Bu son birkaç yılla ilgili gerçekten iyi şeyler de var.”
‘NORMALE DÖNMEDİM AMA HAYATIMDAN MEMNUNUM’
Lebrec yaklaşık 10 yıl önce bisikleti ile kamyonun altında kaldığında tek istediği bu olay hiç olmamış gibi davranmaktı. Şimdi yürüyor, çalışıyor ve yüzme tutkusunu keşfetmiş durumda. 2019’da Londra Hava Ambulansı için para toplamak amacıyla 12 kişilik bir bayrak takımının parçası olarak Manş Denizi’ni yüzdü.
Peki genç kadın artık normale döndüğünü hissediyor mu?
Lebrec bu sorunun yanıtı şöyle verdi: “Bazen insanlar ‘normale döndün’ dediklerinde şöyle diyorum: Hayır. Normale dönmedim, çünkü hala günlük hayatta pek çok şeyle mücadele ediyorum. Ama güzel bir hayatım olduğunu hissediyorum. Sahip olduğum hayattan memnunum.”
The Guardian’ın ‘I lost a leg after being crushed by a lorry. I cried a lot – then got on with building a new life’ başlıklı haberinden derlenmiştir.